7 Ocak 2014 Salı

Traffic Volum 2

Ahhh ahh bu araba sürüşü beni öldürecek yani yorgunluktan değil gülmekten... XD Bugün de bir sürü olay oldu ama diğerine oranla dur kalk'ı doğru dürüst yapabildim sonunda... Bu sefer dönmelere geçiyoruz. Abim diyor gene "Dön şuradan tamamen kır." Bende sanki yıllardır araba kullanıyorum. Daha ikinci gün nasıl hop diye dönim bir yere vursam azartı işitcem. XD "Abi bak ben bilmiyom direksiyonu tut." "Tamam." dedi ama ben kendimi o kadar kasmışım ki direksiyon kımıldamıyor. "Yahu bırak direksiyonu bi nasıl tutuyon öyle ahtapot gibi yapışmışın zor çevirdim az gevşek tut." Bende dellendim. "Ben kendimde miyim sor bana bi zaten gerginlikten ne kadar sıkı tuttuğumu bile bilmiyorum." diye patladım. Ama yani bende şaşırdım. O kadar sıktığımı bile bilmiyordum. Aslında vursun bir yere bas gaza dicen de işte. Erkek sayısı fazla XD XD En son yavaş yavaş sürüyorum. Önüme de bakabiliyorum artık. O sırada yanıma bir tane acemi daha geldi. İkimizde az az ilerliyoz. Birbirimizi geçicez sözde. Abim de patladı sonunda "Gözünü sevim hızlan artık." bende "Zaten hızlı gidiyorum." diyorum . "Sen hıza baktın  mı !" dedi. Bende gayet pişkin pişkin "Yooo..." dedim "Yandaki acemiyle yarışıyon ama kaldırımda ki adam seni geçiyo şuanda 30 la gidiyorsun hatta 20 diyelim biz ona" dedi. Döndüm kaldırıma baktım. Adam yürüyerek 2 otomobili geçti. 0.0 O otomobillerde biziz. XD Durdurdum arabayı diğerine yol verdim. Daha fazla rezil olmamak için need for speed'in yavaş versiyonunu yaptık diyelim yahu nolcak =D =D

6 Ocak 2014 Pazartesi

Traffic Volum 1

Bugün hayatım da ilk defa bir araba kullanma deneyimi yaşadım. Nasıl mıydı! Offf feciydi. =_= Neler olmadı neler... İlk olarak ehliyet almak isteyen herkese kesinlikle şunu öneriyorum. Sakın ama sakın NEED FOR SPEED oynamayın. Benim gibi hız tutkunu olursunuz. Paso gaza basmak istersiniz. ^_^ Şimdi ne alaka diyeceksiniz. Çok alaka bence... Direksiyon başına geçtim. Dışarısı 7, 8 derece anca, ben penye ile terledim. O derece gergindim. -_- Sağolsun abim de extra volum olan babam da bu gerginliğime iki kat daha koydular. Direksiyona geçmemle yok debriyaja bas, yok gaza basarken yavaşça çek, duracağın zaman tekrar bas... "DDDDDDDDDUUUUUUUUUUUUUUUUUUR ONA BASMA !" ödüm bir tarafıma kaçtı. Bende onlar böyle yapınca daha çok istop ettirmeye başladım. Bende patladım. "Yeter beee! Susun da rahat rahat yapim. Valla gerdiniz yaa alla alla..." diye çemkirdim bunlara sustular sonra anca yapabildim. Ama işin komik tarafı kalkarken gaza son hız basmamdı. Debriyajdan ayağımı da çekince araba fırlıyordu. "Dur!" Aniden firen abim en sonunda patladı. "Bide rep müzigi açsak tam olacak kafa ön arka gide gele gide gele bir hal oldu." dedi. Bende "Napim yahu ayarlayamadım." dedim. XD Gerçekten ileri gide gele gide gele bir hal olmuştu. Diğer komik yan ise önüme bakmamamdı. Şimdi diyeceksiniz nereye bakıyorsun. Ayağıma tabikide =) debriyaj gaz fren nerede diye frene bas diyor ben aşağıya bakıp basıyorum. Abim "Önüne bak yahu nereye sürüyorsun." diyor. Bende "Dur olmuyor yerlerini bilmiyom daha..." XD dedim. Bir diğer noktada ufak tefek olduğumdan en öne en dik pozisyona getirmemize karşın ayağım debriyaja yetişmiyordu. En son altıma mont koyarak yetiştirebildik. XD Komik ama eğlenceli bir deneyimdi. Bakalım diğer deneyimleri de yazacağım.

2 Ocak 2014 Perşembe

Special Day *-*

Evet bugünler de gerçekten de kendimi bir kraliçe havasına sokmuş gibiyim. Oda nereden geliyor dersen, henüz bunun nereden geldiğini bende bilmiyorum. (Ama az buçukta biliyorum. ^-^ ) Yakında cansız objelere bile görev verme havasında olursam hiç şaşırmıcam. =) Aslında bir sürü yapmam gereken süpriz var, ama şu sıralar planlar yapıyorum. Fakat uygulamaya başladın mı dersen hayırrr =D derim. Sadece yapıp bırakmadan öteye geçemedim. Biraz hızlanmam lazım. Yoksa bir şeyler yetişmemeye başlayacak. O zaman acele etme moduna giricem. (Kendisi en sevmediğim moddur. (>.<) "O nerede, bu nerede, onu nereye koydum." havasında oluyorum.) En gergin durumlar ama genelde en güzel ürünlerde o zaman çıkıyor ne hikmetse... Her halde yumurta kapıya dayanınca üstün bir yetenek geliyor insana... Zaten bizim insanların çoğunda vardır. Adam sınava çalışmaz, çalışmaz son gün çalıştığı sorularla 100 alır. Aynı durum bir şeyi yapmazsın, yapmazsın son gün yaparsın mükemmel olur ya o misal. =)
Benim keyiften değil tabi... Ömrüm boyunca ders çalıştığımdan gene ders çalışma durumunda olduğumdan böyle (^-^) alıştım artık buna yemek yemek su içmek gibi... XD Gene de umarım yetiştiririm. =_=
Bu arada bir sözde yazim.
Güzel şeyler, beklenmedik zamanlarda gerçekleşirmiş 
bu gerçekten doğru bence... *-*

18 Kasım 2013 Pazartesi

Kol Tutulması -_-

3 hafta öncemi ne bizim 3lf aradı. İşte gel konuşalım falan filan. Bende gitmek istiyordum. Malum bir kızgınlıkta vardı. Hem bunu dile getiririm hem konuşuruz diye ama oraya gitmemle bu kızgınlık 5 dakika bile sürmedi. Nasıl oldu o kızgınlığa diyecekseniz bir konuşmaya başladım. Ne desen haklısın demesiyle bendeki bomba fıss diye söndü. XD Sonra ilginç olaylardan bahsedelim falan derken garip konulara girdik. Sonra laptopu açıp o konuyla ilgili araştırma yapmaya başladık. Yatağa yayılmıştık. Ben rahat okuyabilmek için kolumu arkaya attım ve kafama destek yapmıştım. 3lf'de koluma yattı. İki saat öyle o hikayeyi araştırdık. Ne var ne yok ıncığını cıncığını bizimki kalktı. Ben kalkamıyorum. Hızla diğer elimle kolumu tuttum.
Akain: AAAAAHHHHHHHH KOLUMMMMM!
3lf: Noldu?
Akain. 3lf ben seninnnn.... Kolum tutulmuş.. Ahh ahhh T.T
(Orada şekilden şekile girmiştim bu arada XD)
3lf: Çok mu fena. 
(Bana bakar koluma uzanır.)
Akain: Filmlerde kızların erkeklerin kolunda yattıktan sonra erkeklerin niye uflayıp pufladıklarını çok iyi anladım şuan anlatamam.
3lf: Hahahaha...
Akain: Gülme yaw hakikaten çok pis oluyormuş. 
Bende gülmeye başlamıştım ama acıyla karışık. O ne biçim tutulmaydı öyle... İlk defa başıma geldi. Son olmasını umarım. ^^

7 Kasım 2013 Perşembe

YOLCULUK NEREYE ????

Eveet millet yolculuk nereye, Eskişehire tabii.... Nereden çıktı bu gitme diyecek olursanız bir şeyler vesile oldu diyebilirim. Aslında bir nevide iyi oldu. Ne zamandan beri gitmek istiyordum. Çünkü veda etmeden ayrılmıştım yada istediğim gibi ayrılmamıştım. İşte bu sefer tam da istediğim gibi ayrıldım. Aceleyle ve ne olduğunu bilmeden... Aynı filmlerde son dakikada otobüslere yetişmeye çalışırsın, koşturursun yaa... Feci heyecan verici bir duyguydu. :=) Ben hep önce otogara gelip beklediğimden hiç bu duyguyu  yaşamadım. Kafamda belli bir hedef yoktu. Anlayacağın tamamen boştaydım ... Ve böylesi bir gezme gerçekten de eğlenceli olmuştu. Herkesin sınav haftası olduğundan kimse yok gibiydi. En azından sokaklar öyleydi. =D Okul maşallahı var ben hiç bu kadar kalabalık görmemiştim. Orada genel mekanım olan ve yemeklerine bayıldığım yerlere gittim. Yani her şeyi yaptım. O kadar gezemesem de kendimi hiç gitmemiş gibi hissettim. Sadece 1 gün kalmama karşın da sanki aylardır oradaymış gibi de hissettim. Çok ilginçti gerçekten, ama insanın böyle bir şey yapması lazımmış bunu anladım. Akşam orada dolaşmayı seviyordum. Gene öyle yaptım ve bu beni gerçekten rahatlattı.Özlediğim ve iyi ki gelmeyi düşünmemişim dediğim durumlarda oldu. Aynı monoton hayata dönmek istemiyordum. Aslında kalabalık ortamın iyi olduğunu o zaman anladım. Kalabalık olmayınca zaman hiiiç geçmiyor. Yada bir şey paylaşacak kişi olmadığında, benimde Eskişehir de en çok yakındığım olayda buydu. Yanımda birini bulamamak, kimsenin olmaması... Dışarı çıkarken tek tük kişinin olması Allahtan bana uyan biri vardı da dışarı çıkma işlemini de gerçekleştire bildim. =) İstanbul da nerdeeee direk 18.00 oldu mu aranıyorsun gayet doğal! (^-^)
 Okula gittim. Hiç bir değişiklik yoktu. Sadece değişen bendim. Eskiden "ah ah buraya gelcem." diye yırtınırken geldiğim halde "aaa bu muydu yaa..." diye burun kıvırdım resmen =D Bizim okul öyle yabana atılacak bir şey değildi. Sadece bölüm kötüydü biraz o kadar... =X Tüm gün kayıt değiştirme ve yenilemeyle uğraştıktan sonra sıra geldi en civcivli bölüme... Otobüs olayı... O kadar hızlı giyinip çıktım ki yurttan ne zaman çantayı topladım çıktım hatırlamıyorum. (Zaten sırt çantasıyla seyahat etmek en güzeli oldu onu anladım.)Tramvay geldi ve ben atladım. O kadar yavaş gidiyor ki inip koşucam artık yerimde hiperaktifler gibi duramıyorum. XD En sonunda vardık ama ben koşuyorum. Çünkü kalkmasına 1 dakika var ve ben bileti bile daha almadım. Onda da sorun çıkmıştı. Kimse yoktu otobüste zaten 6 kişiyle yolculuk ettim bir oturdum. Hayda kart yok. İndim kartı unuttum diye onlar da demez mi biz muavinle yolladık. Hayda bir daha geri dön. Sonunda kartı aldım. Ve ucu ucuna yetiştiğim bir otobüs oldu. İlk başta yerime kuruldum. Fıstık gibi cam kenarı yasladım kolumu ve o yorgunluğu çıkarmak için gözlerimi yumdum. Yol boyunca uyukladım hayaller ve rüyalar beni kovaladı. En son daldığımda rüyalar alemine küçük bir giriş bileti çoktan kazanmıştım bile ^-^ (En azından oranın biletinde zorlanmadım XD)