18 Temmuz 2011 Pazartesi

Hayatta Yorulmak!

Yorulmak ne demek! 
Daha düne kadar bunun anlamını bilmediğimi fark ettim. 
Neden ilerliyoruz. 
Ne için yaşıyoruz. 
Ne için savaşıyoruz. 
Kendimiz için mi yoksa başka biri için mi? Sorular başka soruları açtı. İçimdeki fısıltı sorularla daha da derinleşti. Bir karanlık boşluk oluştu. Sanki sadece benim sorularımla oluşmuş bu boşlukta boğuluyordum. Kendi kendimi ne kadar da yormuşum. Ne kadar da çok soru sormuşum. Galiba insanlar gerçekleri görmeye başlayınca kayboluyor. Bu kayboluş o kadar farklı bir düşünce ve farklı bir boyut katıyor ki insana, bir an nefessiz kalıyorsun. Hiç bir şey yapmak istemiyorsun! Sadece öyle boş boş bir yerlere bakmak, kimsenin soru sormasını istememek. Susmak susmak susmak! Yada tam tersi sevdiğin insanları belkide hayatında çok değerli olan insanlara bağırmak, bağırmak ve bağırmak! İnsanların kaçışı ve kayboluşu, yoruluşu en açık şekilde buymuş sadece... 

11 Temmuz 2011 Pazartesi

Mail Atmıyorum!

Ayy daha demin gülmekten çatladım yaw...
Konuya gelecek olursak... Abim kendi PC'sini bozdu. Nişanlısının PC'sini bozdu. Geldi benim PC'ma maillerine bakacakmış. Bir türlü mail açılmıyor. ( Zaten bu interneti anlamadım. Bir youtube açılmaz, bir gün blog, bir gün hotmaildeki mailler.) Abimde "Bir türlü mailler açılmıyor." diyor. "Ne uzun bekliyo bu yaa." dedi. Bir yandan balığıma bakıyor. Zeynam büyüdü güzelleşti. ^^ Oda abimin elinin hizasıyla aşagı yukarı inip duruyor. Çok aç benim balığım kime çektiyse =P  Sonra durdu ve "Bayabi bir yıl mail atmadığım bu balığa." dedi. Ben o an koptum. "Hadi yaa balığa ilk mail atan insansın sen." diyerek dalgamı geçtim hemen XD Oda "Evet bayadır görüşmedik onla!" dedi. XD Her halde bir mail bu kadar olay olabilir. XD

Gecenin ışıklarını gördün mü bilmem. 
Normal ışık yakmaya benzemez. 
Mükemmel bir manzaradır. 
Ve uzaklaştıkça dağılır.
O ışık daha da büyür. 


İnsanın daha çok uzaklaşası geliyor sanki... ^^

5 Temmuz 2011 Salı

Anlamamak!!!

Deli oldum deli!
İnsanı çıldırtma noktasına getirtmeye ne çok meraklı insan var yaw. Bana biri dakkada bir soru sormaya başlayınca git gide sinirleniyorum. Olaylar şöyle gelişti. Biz artık mezun olduk diploma alacağız. Kız diploma almaya gelmedi. Ben örnek kağıt aldım diye başladı soru sormaya... Birde normal sorular değil ahiret sorusu mübarek!!!
Kod Adı B: Gittin mi okula, hocaya sordun mu, ne dedi. Aldın mı belgeyi ????
Akain: Evet gittim. Öğrenci işlerinden bana bir liste verdiler o listeyi tamamlayıp gitmem gerekiyormuş.
Kod Adı B: Ne listesiymiş, adı ne, ne diye istiyorsun???
Akain: İşte öğrenci işlerine "Ben diploma örneği istiyorum." diyorsun istiyorsun.
Kod Adı B: Hmm tekrar öğrenci işlerinemi veriyoruz sonra onu. Sen ne zaman vericen o kağıdı teslim ettin mi doldurup?!
Akain: Yok bende eksikti doldurup vermedim. Evet herhalde oraya vericez bilmem. Öff B ne çok soru sordun öyle..
Kod Adı B: Merak ettim napim bende yarın gider alırım. Son sorumu soruyorum. O formu doldıracağızya ne var o form da, ne soruyolar yani ona göre alim kagıt mağıt...
Akain: Nüfus cüzdanı, şeffaf dosya bıdı bıdı bıdı....
Listeledim son sorumu sorucam diyince içimden "Ohh be hele şükür !"demiştim. Ama bunu dememle yarın sabah kalktığım da gördüğüm mesajla hayal kırıklığına uğradım. Resmen başımdan aşağı kaynar sular gene döküldü. Birisi benden yardım isteyincede çeviremiyorum. Ama yapacağı şey çok da zor bişi değildi. Sözde anlaşmıştık birlikte gidecektik iptal eden o ama gene bana soru soranda o!!!
Kod Adı B: Ne dicem ya senin bölüm kısmında 2. öğretim diye belirtiliyomu yoksa direk bölümmü yazıyo??
Akain. Bende 2. öğretimde yazıyo...
Kod Adı B: Benimkinde yazmadım birşey olurmu acaba?
Akain: Bişey olmaz herhalde bilmem ki!
Kod Adı B: Ya benimkini kendim doldurdum.Öğrenci kimliğimi alıyorlar orada yazıyor ama. Arasam sorsam mı? Sen ne zaman okula gideceksin. Teslim etmede bir sorarsın olmazsa...
İç ses: Hayda! Çattık iyi mi!
Akain: Yahu Y'de gitti. Git ona sor bir. Belki onun da öyledir. Diplomayı almaya gittiğinde sen bakarsın hem.
Kod Adı B: Y senle beraber mi aldı. Sonramı gitti. Diplomayı aldığımda iş işten geçmiş olur zaten.
Akain: Yok oda bugün gitti. Y'ye sor işte.
Kod Adı B: Hadi yaa sorsana ona o ne yazmış ben yazsam bana cevap vermez çünkü...
İç ses: Bu kadar çok soru sorarsan tabi yazmaz. Buna kontör mü dayanır yahu!!!
Akain: Bak akşam gelirsin bende girerim Y'de girer sen de girersin konuşursunuz. Üstelik bir kere mesaj atarsan cevap verir.
Kod Adı B: Akşamı bekleyemem. Kızın kontörü gitmesin boşa birde sınıf ne yazıyo sende keşke hazır doldurulmuş verselerdi. Neyse mesaj atıyım ben.
Sonunda durulmuştu mesajlar. Ohh bee hayatımda mesaj gelmiyor diye hiç bu kadar sevinmemiştim. XD Cidden bana mesaj yazmak hele de böyle zamanlarda ölüm gibi geliyor. Bir de dizi mizi bir şey izliyorsam ve en heyecanlı yerindeysem....

3 Temmuz 2011 Pazar

Elektiriklenme

Bazen anlayamıyorum şu hayatı, bu yaşananları, karşımıza çıkan kişileri ve en önemlisi de erkekleri!!!
Hemde hiç anlayamıyorum. Bizden bu kadar farklı değiller. Hatta zeka olarak beyinleri sadece belden aşağısına çalışıyor. Genelin de var bu ve biz bunu neden doğal karşılıyoruz.? Fazla mı tolerans gösteriyoruz.? En azından biraz düzgün davranmayı bilseler. Ne bilim biraz anlayışlı olsalar. Bizi sadece bir amaç için değil. Birçok amaç için hayatın anlamı olarak görmelerini isterdim. Böyle bir erkek var mıdır artık.! 
Net söylemek gerekirse hiç olmadığını düşünüyorum. Yada kısaca nesli tükendi. Ya direk ilişkiye adım atmak, sevgili olmak istiyorlar. Sevgili olmak ne diye sorsan biri bile normal bir cevap veremez. Onlar için hava atmak, kolumun altında bir kız olsun demek o kadar büyük bir gurur ki ne gururu olduğunu bile bilmiyorlar. 
Kime hava atıyorsun? 
Etrafına mı?
Kendine mi?
Kıza mı?
Yoksa arkadaşlarına mı? 
Şunu bir kere söylim. Yok böyle bişi hava atmak için birisiyle çıkma evladım. Boşu boşuna uğraşırsın. Hiç bir yararına da olmaz. Seveceksen düzgün sev. İlla aaa biz sevgiliyiz, aaa biz çıkıyoz, aaa bilmem ne... Karıcım kocacım bunları duymaktan artık kusacağım. Kafamı ne tarafa çevirsem daha 1 aylık bir tanışmada bile insan tanıdığı erkeğe kocacımmm der mi yaw.! Şunu demek bile insanı geriyor. Bu kadar sorumluluk altına girmeyi çok mu istiyorlar. Onuda anlamadım gitti. Eğer sevgilin olursa izin alman gerekirmiş hiç bişi yapamazmışsın. Her şeyi ona sorman gerekirmiş miş miş... Bir dışarı çıkarken ( Hadi neyse. Bir dışarı çıkmada haber verirsin. Bazıları işi abartıp bunun b.kunu çıkartıyorlar. Ulan insan giysi alırken giysiyi alıp almadığını pantolonun veya eteğin uzunluğunu modelini tarifini verir mi!? Yada ne yediğini ayrıntılı anlatır mı!? Bu çok abartı. Böyle zamanlarda koşup o yerden atlayasım geliyor. Bu ne yahu her şeyin haberimi olur. Neredeyse tuvalete girdiğinde ne yaptığını bile söyleyecek duruma geldi millet. Yakında bunu da görürsem hiç şaşırmıcam. ) sanki sevgilisi ile çıkıyor insan anlamıyorsun senle çıktığında bile... 
Erkekler de bu işin dozunu çok kaçırıyorlar. Bazısı sözde çok kıskançmış. Aslında onlar kendilerinin süründürülmesine bayılıyor. Pek nedenini bilemesem de öyle... O yüzden erkek milleti hala çözülememiş varlıklar olarak listemde... Pekte çözebileceğimi zannetmiyorum. 
O yüzden benim bölgemden bir metre uzak durmaları beni çok mutlu ediyor. ^^