26 Şubat 2010 Cuma

ERASMUS

Sabahın köründe ilk kalkmamdı. Öyle zorlandım ki her halde ilk kalkışım ondan bu kadar zorlandım. Daha önceden 10'dan 11'den önce uyanmadığımdan alışkanlık olmuş. Sabah 8'de kalktım.10'da Erasmus semineri başlıyordu. İlk olarak Asu'yu aradım sabahın köründe gidiyorum doğal olarak yanımda birileriyle gitmek daha iyi olur. Sözde sınıftan bir çok kişi gelecekti ama saat 10'da olduğunu duyunca herkes caydı. Bende acayip merak ediyordum. Asu'da gelmeseydi gene gidecektim de canım çok sıkılırdı büyük ihtimal....

Gel gelelim o kalkış direk Asu'yu aradım oda uyuyormuş zaten... XD Ne uykucuyuz bizde yawww....
Hemen üstümü giyindim ağzıma 2,3 lokma atıp evden fırladım. Hava güzeldi. Ama oraya varınca bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaz mı? Koştura koştura otobüse bindik. Okulun önünde inip doğruca seminerin olduğu yere koşturduk. Zaten okula girdikten sonra seminer yerine gidene kadar 15 20 dakika geçiyor kampüs biraz büyük olunca normal... XD
Vardığımıza içeride bir kaç kişi vardı. Konuşmaya başladıklarında da can kulağı ile dinledim. Sonunda ise bütün tüm hayallerim bu oluverdi. ben galiba çok çabuk karar değiştiriyorum. =P Yurt dışında eğitim oluyormuş bunu sen belirliyorsun ya İngilizce eğitimi ya da bölümün ile ilgili yurt dışında okuyorsun daha ne olsun yaw. XD
Her şeyi onlar karşılıyormuş. Kalıcak yeri bile... Vay beee dedim. İstersen sende kendin bulabiliyor muşun ama güzel bir macera olurdu bu... Kayıtları kaçırdım ama öbür seneye bunu düşünüyorum. Asu ile bunu konuştuk "Ailem izin verir mi bilmiyorum." dedi. "Niye vermesinler ki dedim yurt dışında okumak." dedim. "Fakat!" dedi. "Oraya gidince hiç bişi bilmiyo olucaz." O an bende düşünmeye başladım. Öyle kolay olsa herkes katılırdı. Zor bişeye kalkışıyorduk. Bunu daha detaylı düşünmeme gerekiyordu. Tamam İngilizce biliyoruz da öyle süper değil. Bende düşünmek için bu süre iyi olacağını düşündüm. 
Normalde bizim DEZ grubuyla yurt dışı düşünüyordum. Ama bakalım onlardan ses soluk çıkıcak mı?

Doğum Günü -_-

Yeni bir güne merhaba.... Bugün benim doğum günüm. XD 
Ayrı bir dünya içine düştüğüm gün galiba... Çoğu kişi doğum günümü kutladı. Ama annem kadar ilgincini kutlayan yoktur herhalde...
Annem benden gizli pasta almış. Ama akşam bir kaç saat önce gelip "Hadi giyin doğum gününü kutlucaz pijamalarla çekilemezsin." dedi. Bende "hönk" diye kaldım. "Ne diyosun." diye... Annemin kutlayışı bu işte bıkmış bezmiş yorulmuş gibi... Artık o şekilde kutladı. Ama ona söyledim. "Eğer bu şekilde kutluyacaksan hiç kutlamasaydın Anne." dedim. Annemde "Nasıl kutlucaktım ki.." demez mi? "Haydaaa" dedim. "Yaa gelip hadi doğum günün üstünü giyin kutlucaz demek ayrı sürpriz yapmak ayrı bişi..." dedim. Sonra "Tamam bir daha kine öyle yaparız." dedi. Abimi çağırdılar abim "Ben bunu doğum günü kabul etmiyorum. Böyle yapıcaksaydınız kızı da çağırsaydınız pastayı o seçseydi o zaman." dedi. Oda haklı haliyle bizimkiler özür diledi. Farkına varmaları beni rahatlattı sonunda... 
Güzel bir dilek diledim. Umarım Allah Kabul Eder. =)

14 Şubat 2010 Pazar

Sevgililer Günü

Bu günün hala ne anlama geldiğini bilmiyorum. Yani benim için anlamını bilmiyorum. Bilsem her halde böyle bir yazı yazarmıydım pek emin değilim. Moral bozucu bir gün mü hayır bence insan her zaman iyi olabilir. Benim için tek anlamı var şu zamana kadar Kuzenimin doğum günü olması herhalde...
Ona özel bir hediye yaptım. Buraya onun resmini de koydum. Benden ona el işi küçük bir hatıra bende de var bundan ve ben saklıcam. Bir kaza falan çıkmazsa Nobuta Wo Produce'de anlamı oldukça büyük ondan kalan ama önemli olan bir hediye tabii daha veremedim. :=)
Bugünün diğer anlamına gelirsek sevginin üst sınırlarına çıkan ama diğer anlamada sevgililer günü olması olarak önemsiz bir gün XD Çünkü gerçek sevgi bir güne sığdırılamayacak şekilde büyüktür. Tabi bu benim düşüncem kişiden kişiye farklılık vardır. Benim için en özel gün mutlu olduğumuz gündür XD

13 Şubat 2010 Cumartesi

Koca bir tatil

Koca bir tatil dediğimde 1 hafta sürdü bu tatil... Yani final bitti 1 hafta tatil yaptık ve ben hiç bişi anlamadım. Yani hayalimdeki tatil planı daha uzun bir tatildi. Fakat hayalimdeki gibi olmadı. 1 hafta tatilde jet hızıyla geçip gitti zaten. Doğru dürüst bir şey anlamak imkansız. Ama genede güzeldi. İlk cuma günü işte bir dinlendim. Annem direk yarın doktora gitcez dedi. Ben sivilce sorunu yaşıyorum biraz doktor etkili bir ilaç verdi bu sefer. "Bunu kullanınca kesin geçicek" dedi "inşallah" dedim. Kan tahlili ultrason derken sonunda ilacı aldım.

Bu arada ilk defa ultrason çektirdim. Ama garip bişiydi. Bir sıvı döküyor. Bütün organlarını sende görüyorsun. Fakat kötü yani sıkışık durumda gittiğinden adam her karnıma bastırdığında "durun.-_-" diyordum. Malum kazaya kurban gitme ihtimalimiz var. "Bitti." diyince direk montu evrakları bıraktım Allahtan annem oradaydı. Koşarak tuvalete gittim XD doktora bile bakmadan XD artık arkamdan gülmüşler midir konuşmuşlar mıdır bilemicem. Fakat harbiden zormuş. Kan tahlili zaten sürekli verdiğim bişiydi. Alışık olduğumdan pek zor olmadı. Derken o gün öyle geçti.başka günlerde oldu tabi.
ZED
Zed gurubuyla buluştuk. İlk önce Didem'ler de oradan da Elif'ler de buluştuk. Elif'lede 2 kez dışarı çıktım. Gezdik tozduk bayabi =P Kitapçıya gittik. Mübarek oraya girdik. Ben bir kitap bitirdim. O zaman çıktık. Abime anlatıyorum. Ben o dükkanın sahibi olsam sizi içeri hiç almam dedi. Napim oğlum dedim. Fiyatları çok yüksek oluyor. Onu alsam öğrenciyim neye param yetecek. XD arada okuyorum. Öyle böyle derken de bitiyor.
Çıkışta üst geçişte kendi kendimize inşallah zengin oluruz felan diye konuşuyorduk. Kitaplık gibi bir yerde şöyle 3 4 gün kalmak isterdim. XD Helde sevdiğim kitaplar bulunuyorsa... (Bu arada tam 3 kere elektrikler gidip geldi. Şansımıza 0.0 )
Neyse gel gelelim. Bizim Lise grubuyla da buluştum. XD
Gamzelerin evine gittim. Orada buluşacaktık Kapıya vurdum açan yok. Bir daha vurdum gene açan yok. Biraz bekledim diyorum "Noluyor bana haber vermeden bir yere mi gittiler bunlar." Meğer babaannesi gelmesin diye sessiz duruyorlarmış.  Zile bastım sonunda açtılar ulan dedim 15 dakikadır bekliyorum. XD "Zile bassaydın." Bende elimi açtım. "Ne bilim kızım uyarmadınız ki babaannenize karşı ..." gülüştüler bi.. Geçtim masaya mercimek köftesi yaptılar bende izledim onları bir süre sonra pastaneden kurabiyeler almışlar donattık masayı çayda yaptık. Yedik içtik sohbet ettik bayabi... Özlemişim var ya böyle yiyip içip konuşmayı... Harbiden de bir kaç dakika sonra babaannesi damladı. Ulan kadın sülük gibi yapıştı. Hani baykuş veya akbabalar olur ya ters ters bakarlar böyle... Kadın bize öyle bakıyor. Tüm vücudumuzu baştan sona inceledi. Görende oğluna alacak sanır. XD
Arada bişiler diyo ama anlamıyoz. Bizde normal konuşmamıza başladık. Bilimselden doğal felaketlerden olaylardan okullardan bahsettik güzel bir gündü yaa... 
Acaba böyle günleri unutabilmek gerçekten kolay mı? XD Bence zor...

12 Şubat 2010 Cuma

Asya Dizileri

Şu sıralar asya dizilerine taktım kafayı galiba ... İzlemekten büyük bir zevk duyuyorum. Bir izliyorsun zaten bitirene kadar bırakamıyorsun böyle bir dizi. Bizim diziler gibi dandik değil yani XD O yüzden gerçekten beğendiklerim var. 
*Nobuta Wo Produce
*Life
*Kurosagi
*Ghost Friend
*The Legend 
*Zettai Kareshi
vs... şimdi izlediklerim ve hala devam ettiklerim bir kaç dizi daha izlediğimde var. Aklıma geldikçe yazıcam ama gerçekten beğendiğim şuan bunlar var. Eminim güzel bulacak bir kaç arkadaş daha vardır. Bu Japonlar bir diziye gerçekten kendilerini odaklaya biliyorlar. Helal Valla...