18 Mart 2010 Perşembe

Gülen Pasta :)

Gülen pasta nasıl yapılır. XD

İşte yapılışından bir tane örnek....
İlk önce sevgiyle aldığımız muzları bir bir doğrarız. Sonracıma tatlı olarak en yakın arkadaşımızı koyarız. Bu puding oluyor. Heee hazırda bulunan arkadaşlarımızda vardır. Bunlarda kek dir. Onları elmalı soda ile ıslattık mı tamamdır. XD Mutlu mesut onlar bütünleşirken hemen pudingimize en tatlı arkadaşımızı koyarız. ( Buradan kime pot attığımı arkadaş anlamıştır umarım XD) Önceden bulunan kekin üzerine döktüğümüzde pudingimizi, kek ezilip büzülür. Ona sormadım ne alemdesin mutlu musun diye XD Ama 2. bi tatlı komasına girdiğinden cevap vereceğini de düşünmedim. XD Sonracıma önceden ayırdığımız muzlarımızı üzerine koyduğumuzda pastamız bize gülüyordur. Oysa yicemiz için ne derece mutlu bilemeyiz değil mi? Midemi şenlendirdiğin için sağol gülen pasta XD

6 Mart 2010 Cumartesi

Bugün bir konuda düşündüm. DÜŞMEK...
Eğer bir yerden düşseydim nasıl düşmek isterdim...
Belki çok ilginç ve saçma bir konu olabilir. Ama genede düşünmek beni farklı bir yere götürdü.
 "Yüz üstümü yoksa sırt üstümü düşmek daha iyi olurdu." diye düşündüm.
Birinde yeri görücektin sert, soğuk, beton ...
Diğerinde ise gökyüzü, sonsuz bir boşluk, mavinin tonunu ...
Ben gökyüzünü seçerdim. (Yani yaşamayı..)
Betonu seçmek beni korkuturdu. 
Çünkü acıda olsa, mutlulukta olsa yaşamak güzel... 
Uçurumun dibinde durupta kalbinin delicesine atması gibi... 
Bir yandan özgürlüğü derinlemesine hissederken bir yandan da korkmak gibi düşmek...
O yüzden gökyüzüne bakmayı isterim.

4 Mart 2010 Perşembe

uLuDaĞ- BuRsA

Eeeeevet evet evet Bursa gezimi tamamlamış ve mutluluk içinde gelmiş bulunmaktayım ilk gezim ve çok eğlenceliydi. Daha doğrusu ilk çıktıgım geziydi.Tek başıma ve kimseyi tanımayarak. Ama bu vesileyle bir sürü yeni arkadaş edindim. Sabahın köründe kalktım. Sabahın 6'sın da direk okulun önüne geldim. orda otobüs kalkıyordu. Ona bindik bayabi kalabalıktı normalde 55 60 kişi mi ne gelcekti. Biz 70 küsürdük. Doğal olarak sıkışa tıkışa oturduk. Ama bizim sınıf olsa keyfine düşkün olduğundan böyle bir şeyi kabul etmezdi zaten...
~~
Yola çıktık. İlk önce tek oturuyordum. Sonra Esra diye bir kızın yanına geçtim. Onda yol boyu konuştuk. Sosyoloji bölümündeymiş. Ondan sonra o kalktı başka biri geldi. O kalktı başka biri derken Öğretmenin kızıyla bile tanıştım bu vesileyle... Bayabi uzun yolumuz vardı zaten. Bir yere kadar otobüsle gittik. Sonra otobüs bir geminin içinde durdu. Bizde dışarı çıkıp gezip tozduk gemide süper bir görüntü ve iliklerine kadar donduran bir hava vardı. XD Bir kaç fotoğraf çektim tabiki de...
Uludağ çıkana kadar otobüste bir süre eğlendik. Zaten çıktıktan sonra direk yemek yeme olayına giriştik. Karnımız feci acıkmış, ben iki çeyrek bitirmiştim. Karnım tıka basa doydu bide elma aldım. Etrafı dolaşıp resim çekmeye başladım. Etraf zaten mükemmel her taraf karla çevrilmiş ve gerçek bir mükemmellik ortaya çıkarmış resmen. Her şey de bir beyazlık var. İnsanı çok çok çok rahatlatıyor. XD Bi daha otobüse binip kayma yerlerine gittik. Müthiş manzaralı bir yerdi. 10 15 kere kaymışımdır. Kar sevincimi çıkartamamamıştım. bu vesileyle çıkartmış oldum. Orada yoruluncaya kadar kaydıktan sonra Bursa'ya inip Ulu Camii'ye gittik. Gerçekten de çok güzel camiydi. İçinde su yeri bile vardı. Bayabi görkemliydi aynı zamanda, normalde en büyük Camii olarak biliniyormuş. Oraları da dolaştıktan sonra son durağımız. Kestane şekercisiydi. Yehuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu.... *-*
Bir sürü şeker yedik ve aldık. Zaten eve getirdiğimde bir gün bile dayanmadan bitmişti. XD Evet günün sonu böylece bitmiş oldu. En son binerek kendim geldim ve bu gezide burada bitmiş oldu. Ama gene arada gitmeyi düşünüyorum. Şahsen ilk deneyimim perfectti. =)

3 Mart 2010 Çarşamba

Pera-MÜZESİ

Anime gösterisinin de bulunduğu bir program vardı." NARUTO'NUN " onun için çok gitmek istiyodum. Fakat ertesi gün Bursa'ya Uludağa gitcem diye gidemedim. Aslında gittim kapısındaki fotoğrafı çektim. Görsen ekmek kuyruğu gibi kuyruk vardı. Taaaa arkaya geçtik. Saat 9:00 olmuş. Ben annemle geldim. Çok ısrar ettim. Çünkü bazı arkadaşlar beni ekmişti. Sözde 6 kişi felan toplaşıp gidicektik. Ama nedense hepsinin bir işi çıktı. Nefret ediyorum son dakikada olayların iptal olmasına ve sözünü tutamayan arkadaşlarım olmasından... İstisna sözünü tutan var ve onlarda 3 veya 4 tane kız XD
Neyse geçtik döndüm arkadaki çocuğa "Burası Naruto seminerinin yeri di mi?" dedim. "Evet." dedi "Bu kadar kalabalık olmasını beklemiyodum." dedim. "Bende şaşırdım." dedi çocuk. Haklı olarak meğer ne kadar çok anime izleyen varmışta bizim haberimiz yokmuş. Bunu görmüş oldum.
Neyse gel gelelim. Ben 9.30 oldu hala dışardayım. "Ben bu gidişle olmıcak aney biz gidelim. İçeri en az 10 da gireriz zaten. " dedim. 2 saat sürüyodu. "Eve 1 saatte gideriz sabah kalkamam bu sefer." dedim. "İyi o zaman kızım gidelim." dedi. Mecbur ağzımı büzdüm eve gittim. Ama bunu ömrüm boyunca unutmucam. Ulan şu kadarcık yakınımdaydı. Şu kadarcık. Ahh ulan ahh yalancılar dönekler diyesim geliyo onlara....
Bi dahaki gösteride kesinlikle bi şekilde gitmem gerek yaa. Sonra böyle içime oturuyo... T.T