8 Eylül 2010 Çarşamba
Aslında dün den bahsedecektim biraz... Çünkü dün iftarı kızlarla geçirmiştim.Gül, Gül'ün kardeşi, Gamze ve Gamze'nin ünili bir arkadaşı ve ben sonunda Taksim de buluştuk. Buluşana kadar canımız çıkmıştı orası ayrı mesele de... Gül'ü bulmak labirentin içinde iğneyi aramak gibi bişiydi. Bir türlü bulamamıştık. Bulduğumuz da ise çok şükür dedim. XD
Hele şükür yani zaten oruçluyum. Neyse zaman geldikçe biz de Mc gittik. Hani iftar menüsü falan varmış. Valla biz kazıklandık. Başka Türk vatandaşı kazıklanmasın gitmeyin oraya yaw. Burger'a gidin. Resim de hayvan gibi dürüm gördük. Bir gittik aldık minnacık bişi... Mini menü sandım, hani çocuk menüsü var ya onlardan falan... Her şey mini boy böyle... "Biz bunla doyacak mıyız?" dedim. XD Hani elimde kayboluyor dürüm. Tutulacak kadar doluda değil. En azından hamburger de ekmekte vardı. Bunda oda yok. XD "Doyarız." dedi kızlarla yemeye başladık. 2 saniye sonra bitti. Zaten içer de son ses müzik ezanı duyduk duymadık. Bilmiyoz da saate göre yedik. İnşallah kabul olur. Ne diyim.
Oradan çıkıp gezdik. Maraş dondurmacısı muhabbeti gene vardı. Adamlar hakkında her şeyi diyoruz. Adam bir sallıyor dondurmayı uzuyo uzuyo onu bide yicem. Lan yönünü şaşıran bir sinek içine girdi. Oda benim dondurmama geldi napcam o zaman XD En tiksindiyim şeylerden biridir. Zaten nedense hep böyle şeylerde hep beni bulur. Neyse gel gelelim bende Burger'dan dondurma aldım. Bizimkilerde öyle. Takılıyoz öyle yiyoz geziyoz. Bunlar otobüse bindi. Gamze'de gezmeye devam etti. Bende otobüs bekliyorum. Gelmedi gitti. Saat 10'a geldi. Ben otobüs bekliyorum. XD Tövbe tövbe sayacaktım şoföre artık. Yarım saat otobüs bekledim resmen. XD bindim. İndiğim de zaten hayalet yol gibiydi. Kimse yok. Hızlı hızlı eve gittim. Bir baktım bizim aney kapıda camiden çıkmış büyük ihtimal anne diyorum bakmıyor. "Anneeee" diye bağırdım yok ."Anneee arkana bak." dedim. "Aaaaaa burdamısın" dedi. "Evet" dedim. "Çok geç kalmışın." dedi. "Napim otobüs gelmedi." dedim. Çıktım yukarı attım kendimi yatağa yorgunluğu çıkartırcasına...
Ertesi gün Liz bir olaya kızmıştı. Aslında onun deyimiyle kızgın değildi. Sadece sitedeki hiç bir MOD çalışmadığından bunları kabul edemiyordu.( Kısacası kızgındı yani =) ) Ben de "Boş ver zamanla düzelirler." dedim. Polyana mod takılıyorum ben şu sıralar anlamadım gitti. O sırada Liz sitede yenilik yaptığını bunu Tigris'e söylediğini ama onun ne yaptın diye ona karşılık verdiğini anlatınca o an galiba her halde çocuk Liz'in yanında olsa ertesi güne cenazesini kaldırırdık. =) İçimden kafamı PC'ye vurmak geldi. deyince aha dedim. Liz çıldırdı. XD Kıza ne kadar sakinsin ne kadar sakinsin sen keşke senin gibi olsam diyodum. Nasıl bir şey yaptıysam. Kız benim gibi komalık oldu. XD Bende böyle çıldırıyorum arada... XD Neyse dedim "Liz boşver bunları. İnsanlar sadece görmek istediklerini görür. Gerçekten görmeyi denemezler." dedim. Ondan sonra bu söz benim sözüm oldu. Bir anda çıktı ağzımdan oda bunu kabul etti. Daha önceki olaylarımızdan da bahsettim.
Akşam üstü Emre diye bir öğretmen var aslında yeni öğretmen oldu. =) Neyse onla konuşuyoruz. Bana birinden bahsetti. Sevdiği arkadaşlardan birine hakaret etmiş o arkadaş. Oda gruptan silmiş. Bir link attı. Bana da "Buna Eline sağlık diye yorum yazsana..." dedi. Bende "O zaman şöyle yazarım." dedim. "Eğer hakaret etmişse, Eline sağlık güzel yapmışın yazarım." dedim. "Çünkü hiç kimsenin günahını taşıyamam, bana böyle bir şey yazmadı sonuçta ve ben kötü bir şey yazdığını kendi gözlerimle görmedim." dedim. "Off öyle yapmışsa ayıp etmiş yaz bari" dedi. Bende böyle şeylere fıtık olurum. Yani şuna sinir olurum. Hani görmediğim bilmediğim bir olaya sanki o kişiyi çok iyi tanıyormuşum gibi tanıklık etmek veya onun dediği her şeyi yapmak. Bu benim tedirgin olduğum bişeydir. Sonuçta bu kişiyi de 1 aydır tanıyorum. Tabi buna tanımak denirse... O dediği kişiyi ise hiç tanımıyorum. Gene yorum yazdım fakat arada bana "O zaman yorum yazma..." demesine de biraz garipsedim. Eskiden Çağlar bunu çok yapardı. "O zaman yapma boşver." Saki hani yapmazsan yapma senden istemek zaten kabahatti. gibi bişi bu bana göre... Buda benim moralimi çok bozuyor. İnsanı mecbur bıraktırıyor. Kendi düşüncemizin hiç bir önemi yokmuş gibi. Hiçbir şeymiş gibi silip atılıyor resmen...
Sonrasında bana "İyi ki adresimi değiştirmişim. dedi. "Ne kadar çok tanımadığım insan mı var diyorsun." dedim. "Evet" dedi. Bende bunu çogu zaman dediğimi söyledim. "Ama silmiyorum bir umut belki düzelir diye salakça degil mi?" dedim. "Evet" dedi. Bu biraz direk yüze yapıştırma gibi bir cevaptı. Ne diyebilirim ki... Sadece şunu söyleyebilirim galiba... Bir insandan gerçekleri duymak kadar kötü bişi yoktur biliyor musun?! İnsanın kalbini gerçekten acıtıyormuş. Keşke hiçbir şeyi umursamasam diyorum kendi kendime... Hiçbir şeyi...
Etiketler: günlük
2 Comments:
-
- Özlem said...
9 Eylül 2010 13:10Ahahaha :D Benimle ilgili bölümlere bittim ya :D Ahahahaha :d Hala gülüyorum, açıp açıp okuycam :D- Akain said...
1 Ekim 2010 10:42:D İçini açmazsan rahat olamazdın. Ben de bunu paylaşamazdım güzel oldu yaw. XD