30 Ağustos 2010 Pazartesi
29.04.2010
Normal de hastaneye gidip işlerimi hallettikten sonra direk olarak eve dönücektim. Sırada beklerken bi kadın önümüze geçti ve ben "Yavaş ol." dedim. "Biz öndeyiz nereye?" bi kadın vardı sessiz oturuyo öyle onuda yanıma aldım. Geçtik kan yerine fakat tam da bana iğneyi vıracağı vakit hastayla iğneyi vuran hemşire kavga etmeye başladılar. Şansa bak. -_- Bana "Senden sonra kalkıcam." dedi. Hasta da "Hiç kimse görevini yapmıyor sadece kaçıyosunuz." dedi. Kadın da bi patladı tam patladı. "Tuvalete bile gidemicez mi havasız yerde sabahtan beri duruyorum." dedi "Ne yaptıgımı nerden bilcen." dedi. "Ben sakin olun diyorum." kadın bana da "Nasıl sakin olim." dedi soktu iğneyi kan akmıyo o kadar sıkmış ki kolumu kan gelmedi yaw... Sonra açtı da geldi. Manyak karı... Fakat çıktım ordan kolumu açamıyorum. Büktüğüm gibi kaldı resmen. Hastanede uğraştım ovaladım falan biraz açılabildi. Yicek aldım bir banka oturup yemeye başladım. Bir yandan da kuşlara atıyordum. Derken yanıma bir kadın oturdu. Merhabalaştık ve başladık konuşmaya emekliymiş. Coğrafya öğretmeniymiş. Amerikada bi tane çocuğu varmış. Oradan birisiyle evlenmiş ve orda kalmış. Anlatıyor öyle... Derken bana geçtik bende söyledim. Şurada okuyorum. Buraya gelmiştim. Derken "Bana ne okumak isterdin." dedi.Ben farklı bir dal okumak istediğimi söylemiştim. "Arkeoloji." dedim. "Mısırlılar çok dikkatimi çekiyoR özellikle onca piramid ve mumyalamalar bu zamana kadar gelmesi ve hiç bozulmaması beni çok etkiliyor." dedim. "Her an yeni bir şey oluşuyor ve bu da beni daha çok meraklandırıyor." dedim. Oda "Bende Mısırlılar konusunda çok ilgilenirim." dedi. Firavunun gözü kitabı bide bir kitap daha söyledi "Onları okudun mu?" dedi. Bende "Firavunun Gözünü okumuştum." dedim. "Orada mumyalama evrelerinden biraz bahsediyordu." dedim . "Evet." dedi "O kadar yapıt gerçekten ilginç ve göz alıcı..." dedi. Bende 2012 olayınında bahsettim. Filminden falan çünkü filmini izlemeden bir araştırma yapmıştım. Artık kafayı yemeye başlamıştım. Hep araştırıyorum. Hani bir yerde aha buldum saçma bişi var desem fakat öyle diyecek bir yer yok. Artık rüyalarıma giriyordu. 2 rüya üst üste görmüştüm.
Birinde; Param parça bir dünya ve kaçıyorum. Ama nereye kaçıcağımı bilmeyerek çünkü her yer parçalanıyor. Her yer sular altında kalıyor evler... Biz de suyun içinde kalıyoruz ama yüzerek çıkıyoruz karaya 2 dakika geçmeden orada suyla doluyor. Bu sefer dağa tırmanmaya başlıyoruz. Sular hala yükseliyor. İnsanlar kaçmak için birbirini eziyorlar. Sadece izliyoruz. Git gide su yükseldikçe insanlar da kayboluyor. Ölüyorlar. Bir kulübeden çadır falan alıyoruz. Üstümüz sırıl sıklam o sırada kar yağmaya başlıyor. Yaz ayında karın ne işi varsa... Çabuçak çıkmalıyız daha kötü olcak diyorum. Bundan daha kötü soğuk olucak üşümeye başlıyorum.Giysi falan da alıp yukarı doğru çıkıyoruz hızla... Neden kötü olcak dediğimi bilmiyorum. Ama gökyüzüne baktığımda bunu anlamamak zor değil. Herkes birbirine yanaşıyor. Hızla kurtulmak için yukarı çıkıyoruz. Buz gibi soğuk rüzgara karşı....
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyELVyz7nDs1mVRbGHM-GdKIoWJp2bJZRXsFS0f3eZBeT9IpB8dCzWaC4astFBA-xKans2N7dhIa9WFAb3co4C12UWg1ddaD7HJ8fh6h9NHNoYhpJ1Au9e5msGsF1atJg74s0pslLnnyk/s320/images+(2).jpg)
Böyle tabi öğretmene bunu anlatmadım. Oda 2012 'den bahsedince daha da bir açıldı. Maya topluluğundan önce başka bir topluluk varmış. Atlantikte yaşıyorlarmış. Her şeyi yapabiliyorlarmış. Cisimleri beyin gücüyle küçültme büyültme, istediği dili anında konuşma ve her şeyi anlama idrak etme gücü suyun üstünde bile yürüyebilme... Fakat kendilerini Tanrıdan daha güçlü gördükleri için onlara bir ceza vermiş. Orayı yerle bir yapıp suyun içine gömmüş oradan kurtulanlar da Mısır'a gitmişler. Bilgilerini onlarla paylaşmışlar ve yeniliklere onlarda yardım etmişler. Mısır piramidlerin de ki taşlarda onlarda yardımcı olmuşlar. Ayrıca bütün o yazıtlarda ve hiyerogliflerde zeplin, uçak ve benzeri çizimlerin hepsinde onlarda yardımcı olmuş. Zaten Mısır Firavunlarının çocukları maket uçak oyuncaklarıyla oynuyorlardı ki...
Durdum doğru diyordu. Şahsen o kadar Mısır konusunu incik cincik etmiştim ki... Artık yazıtlarında ki harfleri bile ezbere biliyor gibiydim. Japon, Çin yazıları gibi ilginç geliyordu o yazılarda çünkü şekil çizerek yapılan yazıların hepsini seviyorum. Daha sonra konu daha çok ilginç hale geldi.
Bana döndü. "Sence telefonu icat edenler elektriği bulanlar normal bizim gibi insanlarmıydı sanıyorsun." dedi. Baktım ona... "Elbette değiller onlar onların torunları ataları. Dünyada milyonlarca insan var. Ama bazıları hiç kimsenin yapamadığı onlarca şeyi yapabiliyorlar. Bazıları mucizevi şeyler buluyorlar geliştiriyorlar. Diğerlerinin beyninden 10 kat 20 kat daha fazla çalışıyor beyinleri... Bu ne demek oluyor peki..." bişi diyemedim. Çünkü gerçekten de ilginç bir konuya değinmişti. Sözüne cevap vermediğimden devam etti. "Ayrıca eskiden bizde onlar gibiydik bilinçlerimiz kapatılmadan önce... 2012 altın çağı gibi olucak bilinçlerimiz tekrar açılcak. Bunu bir çok insan kıyamet gibi görüyor. Aslında arınma temizlik yapma gibi birşey bu..." dedi. Yüzüne baktım. Tuhaf bakmış olucam ki açıklama getirdi. " Bak şimdi ki hale bir çok insan öldürüyor birbirini ve bir gün yatmadan salınıyor. İzmir'deki seri katil olayına bak.Adam kaç yıl ceza yiyecek belli mi? Dünya gerçekten sarpa sardı. Böyle bir şey gerekiyordu belkide..." dedi. Sonra ayağa kalktı. "Benim de saatim geldi iyi günler canım." dedi. "Teşekkürler aydınlattığınız için size de iyi günler." dedim. Benim kafamı feci karıştırmıştı. Aynı zamanda araştırmam için de beni feci fişeklemişti. O an hemen bir kitap evine gittim. Çünkü rahat uyuyabilmem için bunu araştırmam gerekiyordu.
Kitap evine girer girmez çantamı attım bir kenara zaten çalsalar da içinde bişi yok. (Pide çöpü, Su ve Selpaktan başka...) Başladım araştırmaya ilk önce Mısır tarihine baktım. Evet piramidler köleler devam ediliyor. Sıra sıra bakarken gözüm bir şeye çarptı. Telekinezi, Paranormal Aktiviteler. Elime aldım direk okumaya başladım. Tarih tarih kişileri, yaşını, cinsiyetini ve gücünü yazan bir kitap... Bir kaç tane okumuştum.
Bir kızdan bahsediyor. Galiba ismi Emeli idi. Kız daha 12 yaşında olmasına karşın hayaletlerle konuşabiliyor. Ne düşündüğünü söyleyebiliyor. Üstelik vücudundaki tüm hastalıkları dokunmadan biliyor. Deneyler yapmışlar. Aklından bir sayı tutmuş ve söz söylemiş. Emeli ise daha ne söyledim. Demeden ne düşündüklerini o an söylemiş. Bu yüzden okula gitmiyormuş. Asosyal olarak evde sadece annesi ve oyuncaklarıyla oynuyormuş. Nedeni ise arkadaşlarının onun hakkında söyledikleri her şeyi duyabilmesiymiş.( Gerçekten de kötü bir şey bazen gücün olması galiba... Her şeyi bilmek hiç bir zaman iyi olmaz.)
Bir diğeri ise genç bir çocuk hiç bir şeye dokunmadan cisimleri hareket ettirebiliyor. İlk başta evin hayaletli olduğunu düşünüyorlar. Çünkü çocuk bile kendi hareket ettirdiğinin farkına varamıyor. Fakat sonradan bunu deneylerle anlayabiliyorlar. İlk başta bir sandalyenin oynaması sonra tabak çanak havalanmasıyla bu işin sonucuna varılıyor. ( Düşünmeden edemedim . Bunca insan böyle güce sahip olsaydı. Buna katillerde dahil. O zaman vay halimize olurdu.) Bunun gibi birkaç kişiyi daha okudum. Eve gittiğimde beynim zonkluyordu. Bir daha beni öyle etkileyen konuları fazla araştırmamaya karar verdim. Yoksa sonucuna ulaştım derken taa başında olduğumun farkına varıyorum.
Etiketler: 2012, Altın Çağı, bilim, günlük, korku, Mısır, Piramidler, rüya
2 Comments:
-
- Özlem said...
30 Ağustos 2010 09:07Kediler de mısırda tapınak koruyucusu, kesin bir bildiği var adamların. Bu arada diğer çocukları okudum da, evet ben de inanıyorum böyle şeylere.. Kızın okula gidememesi de çok iyi olmuş, keşke ben de gidemeseydim =)) şaka bir yana çok ilginç şeyler var çokkk.. 2012ye de kaldıı 1 buçuk yıl.. bakalım neler getirecek... :)- Akain said...
31 Ağustos 2010 09:30Bilmiyorum aslında bilmekten korkuyorum desem yeridir :S
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)